- TEL: 0 (228) 314 00 99
- E-MAIL: SELMAN@KAHVECI-HUKUK.COM
İcra Takibi, İcra Takibi Nedir?, İcra takibi nasıl yapılır?, İcra Takibi işlemleri, Alacaklı alacağını nasıl tahsil edebilir?, Alacağını elde edemeyen alacaklının devlet yardımı ile alacağını tahsil etmesi mümkün müdür?, İcra hukuku nedir?, İcra dairelerinin görev ve sorumluluk çerçevesi nasıl çizilmiştir?, Alacaklının ve borçlunun hakları nelerdir?, Borçluya karşı ne gibi işlemler yapılabilir?, Borçlunun rızası dahilinde borcunu ödememesi halinde alacaklının elinde ne gibi imkanlar vardır?, Borçlunun maaşına ve malvarlığına nasıl haciz konulur?, Borçlunun hakları nelerdir?, Taşınır/taşınmaz malların haczi ve satışı nasıl yapılır?, Borçlu ne gibi imkanlara sahiptir?, Borçlu hangi konularda ve ne şekilde itiraz hakkına sahiptir?
İcra Takibi
Yayın Tarihi: 24/03/2021
Yazar: Av. Cengiz GACAR
İstatistiki verilere göre Türkiye’de her yıl on binlerce icra (takip) dosyası açılmakta ve on binlerce kişi resmi bir kurum nezdinde borçlu durumuna düşmektedir. Bu sayı her geçen sene daha da artmaktadır. En son güncel verilere göre Türkiye’de 20 milyonun üzerinde derdest (açık) icra dosyası bulunmaktadır.
Alacaklı alacağını nasıl tahsil edebilir? Alacağını elde edemeyen alacaklının devlet yardımı ile alacağını tahsil etmesi mümkün müdür? İcra hukuku nedir? İcra dairelerinin görev ve sorumluluk çerçevesi nasıl çizilmiştir? Alacaklının ve borçlunun hakları nelerdir? Borçluya karşı ne gibi işlemler yapılabilir? Borçlunun rızası dahilinde borcunu ödememesi halinde alacaklının elinde ne gibi imkanlar vardır? Borçlunun maaşına ve malvarlığına nasıl haciz konulur? Borçlunun hakları nelerdir? Taşınır/taşınmaz malların haczi ve satışı nasıl yapılır? Borçlu ne gibi imkanlara sahiptir? Borçlu hangi konularda ve ne şekilde itiraz hakkına sahiptir? Bu ve bunun gibi sorulara kısmen de olsa bu yazımızda cevap vermeye çalışacağız
İcra Hukuku
İcra hukuku; gerçek veya tüzel kişilerin (kamu kurum, kuruluşları, şirketler, bankalar vs.) bir hukuki ilişki veya hukuki işlem nedeniyle alacaklı olduğu borçlu/lardan icra daireleri aracılığıyla alacaklarının tahsil edilmesini sağlayan hukuk dalıdır. İcra hukukuyla alakalı temel düzenleme 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu’dur. Ayrıca hukuki işlem ve ilişkilerin günlük yaşamda birçok şekle bürünmesi ve öngörülemeyecek şekilde çok olması nedeniyle kanunlarda her durum göz önüne alınarak düzenleme yer almaz bu nedenle Yargıtay kararları İcra hukuku alanına ışık tutmakta hatta yön vermektedir. Ezcümle, icra hukuku, borçluların rızaları ile ödemedikleri borçlarının icra dairesi aracılığıyla ve zor kullanılmak suretiyle malvarlıklarını oluşturan değerlerden (Gayrimenkul, taşıt, taşınmaz, taşınır, maaş, alacak vs.) tahsil edilmesine hizmet eder.
İcra takibinde yapılacak işlem alacağın/borcun kaynağına göre farklılık göstermektedir.
İcra Takibi Türleri Nelerdir?
1) İlamlı İcra Takibi: Bir mahkeme kararı ya da mahkeme kararı niteliğinde sayılan bir belgeye dayanan alacağın tahsili amacıyla uygulanan yöntemdir. Bu takipte kullanılabilecek belgeler; mahkeme kararı, mahkeme önünde yapılan sulh, kabul veya feragat, hakem kararı, noter senedi (düzenleme şeklinde), temyiz ve icra kefaletnameleridir.
İlamlı icra takibinde herhangi bir yetki kısıtlaması söz konusu olmadığından alacaklı istediği yerdeki icra dairesine başvurup alacağının tahsil edilmesini isteyebilir. Borçlu bu takibe karşı borca kural olarak itiraz edemez. Ancak bu halde borçlu tebligatın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde zamanaşımı, ifa ve imhal iddialarıyla takibi yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine alacağın zamanaşımına uğradığı, borcun itfa edildiği ya da alacaklı ile anlaşma yapılarak ödeme için süre istendiği iddialarıyla itiraz edebilir. Borçlunun itirazı üzerine takip kendiliğinden durmaz. Ayrıca bu sürede itiraz edilmez ve borç ödenmezse icra takibi kesinleşir. Takip kesinleştikten sonra alacaklı, borçluya ait taşınır/taşınmaz mallara haciz koydurup daha sonra satışını sağlayarak alacağına kavuşabilir.
2) İlamsız İcra Takibi: Herhangi bir mahkeme kararına ya da belgeye dayanmayan para borcu ve teminat için yapılan icra takibidir. Bu takip 3 farklı şekilde yapılabilir.
a. Genel Haciz Yoluyla Takip: Yalnızca para ve teminat alacakları için öngörülen yöntemdir. Ancak bu yola başvurabilmek için alacağın rehin yöntemiyle temin edilmemiş olması şartı vardır. Alacaklının icra dairesine takip talebi ile başvurmasıyla takip başlamakta olup bu talep üzerine borçluya icra dairesi aracılığıyla bir ödeme emri gönderilir. Borçlu, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı 7 gün içinde takibin yapıldığı icra dairesine vereceği bir dilekçeyle yetkiye ve borca itiraz edebilir. Borçlu süresinde itiraz etmezse takip kesinleşir. Kesinleşmenin sonucu olarak alacaklı borçlunun taşınır/taşınmaz mallarına haciz koydurabilir. Alacaklı haciz koydurduktan sonra alacağının tahsili için taşınır/taşınmaz malların satışını isteme hakkına sahiptir.
Borçlu tarafından icra takibine süresi içerisinde ödeme yapılmaz ve itiraz edilirse takip durur. Alacaklı bu durumda itiraz tarihinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını İcra Mahkemesi’nden veya 1 yıl içinde genel mahkemelerde itirazın iptalini dava edebilir.
b. Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu: Alacaklının bu yola başvurabilmesi için elinde kambiyo senedi niteliğinde bir belge olması zorunludur. Kambiyo senetleri kanunda poliçe, bono (halk dilinde senet) ve çek olmak üzere sınırlı sayılmıştır. Bu yolla gerçekleştirilen takipler sırasında borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine dilekçe ile başvurarak hem imzaya hem borca itiraz edebilir. Borçlu imzaya itiraz edecekse açık bir şekilde “bu imza benim değildir” şeklinde veya benzeri doğrultuda beyanda bulunmalıdır. Yapılan itiraz satıştan başka hiçbir işlemi durdurmaz. Başlatılan takibe karşı itiraz olmazsa veya itiraz süresinde olmazsa alacaklı, borçlunun mallarının haczini talep edebilir, hacizden sonra da malların satışını isteyip borcu tahsil etmeye çalışır.
c. Kiralanan Taşınmazın İlamsız İcra Yoluyla Tahliyesi: Kiralayan bu takip ile kiracıdan kirayı ödemediği ayların parasını ve taşınmazı terk etmesini talep etmektedir. İcra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrine karşı kiracı ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren; 6 aydan kısa süreli kira sözleşmelerinde 3 gün, 6 aydan uzun süreli kira sözleşmelerinde 7 gün içinde itiraz edebilir. Ayrıca ödeme emri ile Borçlar Kanunu 315. Maddesi uyarınca 30 gün içinde borcu ödemesi gerektiği aksi halde kira sözleşmesinin feshedileceği ve kiralanan yerden de tahliye edileceği ihtar edilmiş olur. Kiracı, ödeme emrine itiraz etmez ve süresi içinde ödeme yapmaz ise kiralayan ihtar müddetinin bitiminden itibaren 6 ay içerisinde icra mahkemesinden kiracının tahliyesine karar verilmesini isteyebilir. Mahkeme tarafından tahliye kararı verilmesi durumunda, kiracı tahliye ilamı ile taşınmazdan icra yolu ile zorla çıkartılır. Eğer kiracı ödeme süresi içinde kira borcu ve ferilerini ödemiş ise icra takibi son bulur ve kiracının tahliyesi talep edilemez.
3) poteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip: Rehin hakkı, bir taşınır, taşınmaz veya bir başka hak üzerinde kurulan ve borcun ödenmediği durumda alacaklıya öncelikle bu taşınır, taşınmaz veya bir başka hakkı paraya çevirerek elde edilecek meblağdan alacağını tahsil etme imkânı veren bir sınırlı ayni haktır. Rehinin taşınmaz üzerine kurulması halinde bu rehin, ipotek olarak adlandırılmaktadır. Bu takip yolu ilamlı veya ilamsız olarak başlatılabilir.
a) İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamsız Takip: İpotek alacağı, bir ilama veya ilam niteliğindeki bir belgeye dayanmıyorsa ve ipoteğin akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcunu ikrar etmiyorsa, ipotek alacaklısı ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapabilir. Borçluya ve ipoteğin maliki 3. kişi ise 3. kişiye de ödeme emri çıkartılır. Borçlu, ödeme emrini tebliğ aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde takibin açıldığı icra dairesine itiraz edebilir ancak ipotek hakkına karşı itiraz da bulunamaz. Ayrıca ödeme emrinde borçluya 30 gün içinde borcu ödemesi, ödemediği takdirde taşınmazın satılacağı ihtar edilir. Eğer borçlu 7 gün içinde itiraz etmez ve 30 gün içinde ödeme yapmazsa, alacaklının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içinde icra dairesinden satış talep etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde takip düşer. Taşınmazın satışı icra dairesi aracılığıyla açık artırma usulüyle yapılır.
b) İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamlı Takip: Alacaklı, ilama koyulabilecek bir belgesi olması durumunda, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapabilir. Alacaklı takip talebini icra müdürüne verdiği zaman müdür, ipotek hakkının ilam veya ilam niteliğindeki bir belgeye dayanıp dayanmadığını ya da ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içerip içermediğini araştırır. Ayrıca icra müdürü alacağın muaccel olup olmadığına da bakar. Müdür herhangi bir eksiklik görmezse borçluya ve ipoteğin maliki 3. kişi ise 3. kişiye de icra emri gönderir. İcra emrinde borçluya borca karşı tebliğden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine itiraz edebileceğini, 30 gün içinde borcu ödemezse alacaklının taşınmazın satışını isteyebileceğini ihtar eder. Borçlu borca itiraz etmez ve borcu süresinde ödemezse alacaklı taşınmazın satışını icra dairesinden talep edebilir. İcra dairesi satış talebiyle satış işlemelerine başlar ve açık artırma yoluyla taşınmaz satılır. Alacaklı burada da ilamsız takipteki gibi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içinde icra dairesinden satışı talep etmesi gerekmektedir yoksa satış düşer.
4) Rehinin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipteki gibi burada da ilamlı ve ilamsız olarak iki farklı şekilde takip yapılabilir. Ama rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip genelde taşıtlar için uygulanmaktadır.
a) Rehinin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamlı Takip: Alacağın veya rehin hakkının yahut her ikisinin birden ilam veya ilam niteliğinde bir belgeye bağlanmış olması durumunda bu takip yoluna başvurulabilir. Alacaklı takip talebini icra müdürüne verdikten sonra icra müdürü borçluya ve rehinli mal 3. kişiye ait ise 3. kişiye de icra emri gönderir. Borçlu, icra emrinin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde borcu ödemez ve icranın geri bırakılmasına dair mahkeme kararı da getirmezse takip kesinleşir. Alacaklı, takip kesinleştikten sonra taşınırın satışını icra emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren 6 ay içinde icra dairesinden istemesi gerekir. 6 ay içinde satış istenmezse takip düşer. Alacaklı süresi içinde satışı talep ederse icra dairesi satış işlemlerine başlar ve rehinli mal açık artırma yoluyla satılır.
b) Rehinin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamsız Takip: Alacaklının elinde, rehin veya alacak hakkına ilişkin bir ilam veya ilam niteliğinde bir belge bulunmaması halinde bu takip yoluna başvurulabilir. Alacaklı tarafından takip talebi icra müdürüne verildikten sonra icra müdürü borçluya ve varsa rehinli malın maliki olan 3. kişiye ödeme emri gönderir. Borçlu, ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra 7 gün içinde itiraz etmez ve 15 gün içinde borcu ödemezse takip kesinleşir. Borçlu itirazı takibin açıldığı icra dairesine yapması gerekir. Borçlu, takibe itiraz ettikten sonra alacaklı, itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açarak itirazı bertaraf etmeye çalışır. Eğer borçlu takibe itiraz etmezse takip kesinleşir ve alacaklı ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren 6 ay içinde satışı istemesi gerekmektedir. 6 ay içinde satışı istemezse takip kesinleşir. Alacaklının satışı talep etmesiyle icra dairesi satış işlemlerine başlar ve taşınır açık artırma yoluyla satılır.
Ezcümle, burada siz değerli okuyucularımızı bilgilendirmek adına birkaç sayfa olarak kaleme aldığımız bu yazıdan da anlaşılacağı üzere; icra hukukunun diğer hukuk dallarına nazaran fazlaca teknik ve usulü işlemlerden oluşması, sürekli yakın takibinin yapılmasının gerekmesi, neticesi itibariyle insan hayatında ve özellikle malvarlığında önemli değişiklikler meydana getirmesi, hak kayıplarına yol açmasının mümkün olması gibi nedenlerle davaların bir avukat aracılığıyla takip edilmesinin sağlanması çok büyük önem arz etmekte olup iş işten geçtikten sonra değil henüz işin başında iken işin uzmanından (avukat) yardım alınması hayati bir öneme sahiptir.
Geçmişte olduğu kadar bugün de özellikle icra takibi, itiraz, itiraz halinde itirazın kaldırılması, itirazın iptali ve menfi tespit davalarınızın yakından takipçisi olmak adına buradayız. Randevu talepleriniz için (0228) 314 00 99 numaralı telefonu arayarak en kısa sürede randevu tarih ve saati oluşturabilir dilerseniz sitemiz üzerinden elde edeceğiniz Kahveci Hukuk & Danışmanlık Bürosu adres bilgisi ile büromuza gelebilir ve ön görüşme sağlayabilirsiniz.
"İcra Hukuku, İcra Takibi, Alacaklı ve Borçlu Kavramları" adlı makalenin tüm hakları yazarı Av. Cengiz GACAR'a aittir ve makale, yazarı tarafından (https://www.kahveci-hukuk.com) internet sitesinde yayınlanmıştır. Söz konusu bu makalenin bütünü yazarının izni olmaksızın çoğaltılamaz, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun olarak makaleye atıf yapılmak suretiyle alıntı yapılabilir.