- TEL: 0 (228) 314 00 99
- E-MAIL: SELMAN@KAHVECI-HUKUK.COM
Miras Hukuku, Miras Davası, Miras Paylaşımı Avukatı - Kahveci Hukuk & Danışmanlık Bürosu olarak müvekkillerimize Miras Hukuku kapsamında verdiğimiz başlıca hizmetlerimiz. Miras avukatı, Miras hukuku avukatı bilecik, Miras hukuku avukatı bozüyük, Miras hukuku avukatı
MİRAS HUKUKU
Miras hukuku, gerçek kişinin ölümü veya gaipliği halinde, bu kişinin malvarlığının yani terekesinin Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü şekilde, kimlere, ne oranda ve nasıl intikal edeceğini düzenleyen hukuk dalıdır. Murisin yani miras bırakanın, mirasçılara intikal edebilen mal varlığına tereke denir. Mirastan, mirasçıdan ve terekeden ancak kişinin ölümünden sonra bahsedilebilir. Dolayısıyla bir kimsenin sağlığında yaptığı tasarruflar ile ilgili olarak mirastan veya terekeden bahsedilemez. Kişinin potansiyel mirasçıları tarafından bu tasarrufların önüne -kısıtlanmayı gerektiren haller hariç- geçilmesi imkân dahilinde değildir.
Murisin, terekesi üzerinde hiçbir tasarrufu olmaksızın, ölüm ya da gaipliği halinde, hak sahipleri sadece yasal mirasçılarıdır. Ancak muris sağlığında terekesi üzerinde, saklı paylı mirasçıların payları dışında ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir. Bu durumda yasal mirasçıların yanında atanmış mirasçılarda tereke üzerinde hak sahibi olacaktır. Bu imkânın varlığı nedeniyle aile içi çekişme ve geçimsizliklerin, murisin terekesi üzerinde tasarrufta bulunmak suretiyle, yasal mirasçılarını kısmen ya da tamamen tereke dışına bırakma çabasına dönüşmesi de sıklıkla karşılaşılan uyuşmazlıkların başında gelmektedir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki miras hukuku alanında en çok karşılaşılan dava, ortaklığın giderilmesi davalarıdır. Murisin vefatı üzerine miras aktif ve pasifleriyle kül halinde mirasçılarına (yasal ve atanmış) geçer. Bu şekilde tereke malları üzerinde miras ortaklığı oluşur ve ancak tüm mirasçılar birlikte hareket ederek tereke malları üzerinde tasarrufta bulunabilirler. Murisin sayıca fazla mirasçısının olması halinde veya az sayıda mirasçısı olsa bile mirasçılardan birinin tasarruf işlemine yanaşmaması durumunda karşımıza çözüm olarak “ortaklığın giderilmesi” (izale-i şuu) davası çıkmaktadır. Bu dava sadece miras ortaklığına özgü olmayıp bir taşınır veya taşınmazda hissedar olan paylı mülkiyet sahipleri bakımından da çıkar yol olarak kullanılabilmektedir.
Miras hukuku diğer hukuk dalları gibi usul hukukunun derinlik kazandığı ayrıca teknik bilgi ve birikim gerektirmesi nedeniyle hukuki işlem ve fiillerin bir avukat yardımı ile takip edilmesi yerinde olacaktır.
Kahveci Hukuk & Danışmanlık Bürosu olarak müvekkillerimize bu kapsamda verdiğimiz başlıca hizmetler sayılanlarla sınırlı olmamak üzere şunlardır:
• Ortaklığın giderilmesi davası (miras ortaklığında veya paylı mülkiyette),
• Mirasçıların terekeden alacakları pay ve oranlara ilişkin mirasçılık belgesi dava ve işlemlerinde vekaleten temsil,
• Vasiyetname ve miras sözleşmesi hazırlanması,
• Miras taksim sözleşmelerinin hazırlanması,
• Sağ kalan eşin miras payına ve hak ve alacaklarına ilişkin davaların açılması ve vekaleten temsil,
• Miras bırakanın sağlığında ya da ölüme bağlı tasarrufta bulunmak suretiyle, saklı paylı mirasçıların saklı paylarını ihlal ettiği durumlarda, tenkis davası açılması ve vekaleten temsil,
• Terekenin tespiti davalarının hazırlanması ve davalarda vekaleten temsil,
• Miras bırakanın, yasal koşulların varlığı halinde saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilmesine ilişkin ölüme bağlı tasarrufta bulunabilmesine ilişkin, hukuki destek verilmesi,
• Murisin yasal mirasçılarını, terekesinden mahrum bırakmak amacıyla, gerçeğe aykırı şekilde muvazaalı olarak yaptığı devir işlemlerinin iptali için muris muvazaası davasının açılması ve vekaleten temsil,
• Vb...